Merdivenlerden bir yere geldiler. Küçük, loş bir alan vardı. Alandan ayrılan birkaç merdiven görülüyordu. Her biri farklı yerlere gidiyordu. Aşağı doğru yönelen merdivenlerden inerek genişçe bir alana geldiler. Kayalardan oyulmuş masa gibi yerlere oturdular.

Merve, Gülnur, Ilgın, Seyda ve Mehmet Ali karşılarında oturan, elinde uzun bir sopa bulunan çocuğa bakıyordu. Sanki binlerce yıl öteden çıkıp gelmiş gibiydi. Biraz gergin görünüyordu. Ayaklarında hayvan derisinden yapılmış çarığımsı bir şey vardı. Ayakkabıya benzemiyordu. Sanki deri parçasını ayağına sarmış, sonra da bir iple bağlamıştı. Bir deri parçasını peştemal gibi beline bağladığı giysi çocukların ilgisini çekiyordu. Boynunda çakmaktaşlarından yapılmış bir kolye vardı. Kimdi bu çocuk? Çocuklar bunu merak ediyordu.