Okuduğum kitaba epeyce dalmıştım ki duyduğum iniltilerle bir anda kendime geldim. Emma uykusunda yine kabus görüyordu. Tiz bir çığlık attı. Hemen yanına koştum.
*Emma! Emma uyan!*
Birkaç kez *Brian!* diye inledi. Yine kardeşinin adını sayıklıyordu. Sonra gözlerini açtı.
Oturmasına yardım ettim. Birkaç saniye sonra gözlerini tamamen açtı. Nefes alıp verişi biraz düzelince başını omzuma dayadı.
*Sakin ol, her şey yolunda. Geçti artık. Yine o rüyayı gördüm.*
*Biliyorum.*
Bir süre hiçbir şey söylemeden öylece oturduk. Yüzünü yakından inceleyince fark ettim ki beyaz teni her zamankinden daha da soluktu. Gözlerinin altında mor halkalar belirmişti.