Bazen bir cezaya değil, sessizliğe mahkûm edilirsin.
O, hiçbir açıklama yapılmadan uzaklara gönderildi.
Ne savunma hakkı vardı, ne de geri dönüş umudu.
Yalnız kaldı… hem insanlardan, hem kendinden.
Ama sürgün edildiği topraklarda, asıl yüzüyle tanıştı.
Ve anladı: En ağır mahkûmiyet, insanın kendi içindekidir.
“Sürgün”, unutulmuşların, susturulmuşların ve kendini arayanların romanı.
Bu hikâyede belki sen de kendinden bir parça bulacaksın.