Son derece soğukkanlı, dengeli ve bir sır kadar esrarengiz olan Bay Fogg, günün birinde arkadaşlarıyla deli dolu bir iddiaya tutuşur. Buna göre Bay Fogg, dünyayı çepeçevre turlayacak ve bu turu sadece seksen günde tamamlayacaktı.
Arkadaşları başta olmak üzere bunu duyan herkes Bay Fogg’un iddiayı kazanabileceğine ihtimal vermez. Bu girişimin büyük bir başarısızlıkla sonuçlanacağına neredeyse kesin gözüyle bakılır. Kimine göre imkânsız, kimine göreyse koca bir delilik sayılan bu iddia uğruna Bay Fogg, servet değerindeki parasını gözden çıkarır. Bir kronometre kadar dakik olsa da bu yolculuk onun için sıradan bir dünya turundan çok daha fazlası olacaktı.
Bir Jules Verne klasiği olan Seksen Günde Devriâlem, sadece Bay Fogg’u değil, okuyan her kişiyi maceralarla dolu seksen günlük bir dünya turuna çıkarıyor.
Bu beyefendi seyahat etmiyor, âdeta dünyanın çevresinde tur atıyordu. Dünya yörüngesinde dönen bir cisimdi, rasyonel mekanik yasalar bunu söylüyordu.