Beni hatırlamak için:
Gözlerimi; gün ışığını, bir bebeğin yüzünü, bir kadının gözlerin­deki sevgiyi görmemiş bir adama verin.
Kalbimi; kendi kalbi ona acı vermekten başka bir şeye yaramayan birine verin.
Kanımı; bir otomobilin enkazı altından çıkarılmış olan gence ve­rin. Verin ki; torunlarının oynadığını görene dek, yaşayabilsin.
Böbreklerimi; haftadan haftaya yaşaması makineye bağlı olan birine verin.
Kemiklerimi; alın ve sakat bir çocuğun yürüyebilmesinin yolunu bulun.
Eğer illa bir şeyleri gömmeniz gerekiyorsa; hatalarımı, kusurlarımı, insanlara olan önyargılarımı gömün. 
Günahlarımı şeytana, ruhumu tanrıya verin. 
Eğer yeri gelir de beni hatırlamak isterseniz, bunu size ihtiyacı olan birine yardım ederek yapın. 
Eğer tüm bu isteklerimi yapıyorsanız ben sonsuza dek yaşayaca­ğım.
Bu kitabı okurken, yüreğinizden akıp geçen duygu sellerine şa­hitlik edecek ama zaman zaman gözlerinizin buğulanmasına ise mani olamayacaksınız. 
Çünkü elinizde tuttuğunuz “Hayatın İçinden Öyküler & Ölüme Gol” adlı eser; sevgiye, duyguya, vefaya, yardımlaşmaya, iyi niyete ve daha birçok güzelliğe dair hislerle size kısaca çok şey anlatıyor, hayata ve insanlığa dair size çok şey vadediyor… Masal anlatmak için yaratılmışım. büyük taş binaların arasına sıkışmış insanların ruhlarına. dudaklarım, herhangi bir çiçeğin kokusunu O çiçekten daha iyi anlatacak donanımla yaratılmıştır gerçekten de öyle olduğu için değil öyle olduğunu düşünebilecek düş gücüne sahip olduğum için düş gücü, bizi bildiğimizden daha bilge olduğumuzdan daha soylu hissettiğimizden daha büyük bir tanrıya çevirir ama yalnızca düş gücü sadece de, hayal gücü ile beslenir insanın ruhu Üstün insan, hayalleriyle tanrıdır.