İnsanı anlamak, hayatı anlamak demektir. Aşk; (cinsel sevgi) insanın, kendi dışında bir yerde, geçmiş zamanda yazılmış bir oyunun, çaresiz edilgen, bir aktörü olduğunu kanıtlamaya çalışır. Oyunun senaristi olmasa da, amaçlarının farkında olan, ödünsüz merci “irade” dir. Bütün canlı türlerinin, hayatta kalmasını sağlayan faktördür. Türün bireyi (insan-hayvan) içine irade tarafından içgüdü hâlinde yerleştirilmiş dürtülerin, doyum taleplerinin hizmetçisidir. Bu oyunun kurallarını ihlal eden her ne varsa, anlaşılamamaya mahkûmdur. Çünkü her insan, kendi oyununun kurallarını kendisi yazar. Ve yazdığı kuralları da, en iyi kendisi bilebilir. Ancak, öncelikle kendimizi anlamakla başladığımız serüvende, yaşadığımız her olayı ve yaşadığımız her duyguyu, kuralsız olarak anlamaya çalışmak ve içerisinden bizi artıya sokacak bilgelikleri bulmak, bizi her zaman kârlı kılacaktır. Büyük bir sabırla, sakinlikle, olgunlukla, bitmeyen bir merak ve sevgiyle… Erkeği, kadını ve hayatı anlamak… Bir kadının gizemi, omuzlarından ve boynundan başlar. Eğer canlıysa, yeryüzündeki bütün gizemleri barındırır.