Göç ve yoksulluk, modern dünyanın en kritik ve çok boyutlu sosyoekonomik olguları arasında yer almaktadır. Elinizdeki bu çalışma, iki olgunun birbirine nasıl eklemlendiğini, birbirini nasıl beslediğini ve kimi zaman da nasıl sınırlandırdığını irdelemektedir. Anlatım dili, akademik derinlikten ödün vermeden yalın tutulmuştur. Bu kapsamda konular, güncel veriler ve somut ülke örnekleriyle desteklenmiştir. Karşılaştırmalı vaka incelemeleri ve saha gözlemleri aracılığıyla, göç ile yoksulluk arasındaki çift yönlü ilişkilere dair kapsamlı ve anlaşılır bir çerçeve sunulmaktadır.
Bu kitap, yalnızca akademisyenler ve araştırmacılar için değil; kamu kurumları, uluslararası kuruluşlar, sivil toplum örgütleri, yerel yönetimler, medya temsilcileri ve konuya ilgi duyan tüm okuyucular için güvenilir bir başvuru kaynağıdır. Kitap, politika yapıcılar ve saha uygulayıcılarının somut veriler ve güvenilir bulgular ışığında etkili politika ve uygulamalar geliştirmelerine katkı sağlamaktadır. Disiplinler arası etkileşimi teşvik eden yaklaşımı, güncel veri setleri ve küresel perspektifiyle, göç ve yoksulluk alanında çalışan herkes için hem akademik hem de pratik düzeyde yol gösterici bir eser niteliğindedir.