Tükendi
Stok AlarmıMİKA, BİLDİĞİNİZ ON İKİ YAŞINDAKİ ÇOCUKLARA HİÇ BENZEMİYORDU VE ÇOK GEÇMEDEN BU FARK ORTAYA ÇIKACAKTI.
Stockholm sokaklarında, 1880 yılının o dondurucu kışında ölüm her köşeye sinmişti. On iki yşaındaki Mika, yetimhanedeki herkesin o kış hayatta kalma mücadelesi verdiğinin farkındaydı. En azından, uzun bir süre şehre korku salan Gece Kuzgunu lakaplı katil artık sokaklarda dolaşmıyordu. Peki gerçekten de sokaklar güvende miydi?
Mika, gizemli bir çocuğun yeni doğmuş bebeği yetimhaneye bırakmasıyla sarsılmıştı. Kimdi o çocuk? Peki ya bahsettiği “Kara Melek” kimdi? Bir dedektefin yetimhaneyi ziyaret etmesiyle çok daha kötü olayların yaklaşmakta olduğu anlaşılmıştı.
Mika’nın hayatta kalmak için sürekli kullandığı küçük detayları fark etme yeteneği, huysuz Dedektif Hoff’un ilgisini çekmişti. Hoff, onu tüyler ürperten bir cinayet soruşturmasına yardım etmesi için yanına almıştı. Mika uzak durması gerektiğini biliyordu ama geleceğiyle ilgili hiçbir umudu olmadığından, bunu bir fırsat olarak görmekten başka çaresi kalmamıştı. Belki de bu soruşturma Mika’nın önemli biri olması için tek şanstı.