“Din nasihattir.” buyuruyor Peygamber efendimiz. İki kelime ile pek çok manayı ifade eden mükemmel bir hadisi şerif. Hadisleri cevâmiu’l-kelîm (az söz ile çok mânânın ifade edilmesi) olan Peygamber efendimiz bu kısacık cümle ile insanların birbirlerini doğru yola  ulaştırmalarının formülünü vermekle kalmıyor, samimiyetin öneminede vurgu yapıyor. Sıkıntıların bir türlü nihayete ermediği İslam coğrafya sındaki sorunları dile getirirken ilk olarak üzerinde durduğumuz konu da samimi olamamak, birbirimizin dertleriyle hemhâl olamamak değil mi zaten? Hiçbir hadis-i şerifi bilmesek ya da bu ilme vakıf olmasak bile “Din nasihattir.” ile dertlerimizi çözmemiz imkân dâhilinde değil mi?

“Kolaylaştırın, güçleştirmeyin; müjdeleyin, nefret ettirmeyin!” hadis-i şerifi de bir bu kadar dikkat çekici benim için. Bu hadisin de hayata rehber edildiği bir dünyada zorluklar, engellemeler, bürokratik güçlükler olmayacağı gibi bir tek şahsın ya da bir tek ailenin bile zorda kalmasına müsamaha gösterilmeyecektir.

İslamiyet kolay bir dindir. Cenab-ı Allah kullarına zulmetmez. Kullarından istediği ibadetler hiçbir şekilde insanları zorlayan, yapılması güç ibadetler değildir. Kur’an-ı Kerim de anlaşılmayan bir kitap değildir. Cenab-ı Allah kullarını hidayete erdirmek için anlaşılması güç bir kitabı neden göndersin? Kutsal Kitabımız ve hadis-i şerifler insanlığın anlaması için vardır, dolayısıyla anlaşılmaz olması mümkün değildir.

Bu temel prensiplerden yola çıkarak Cenab-ı Allah’ın 99 ismini öğrenmem ve öğretmem gerektiğini vazife telakki ettim. Ancak konu ile ilgili eserlerin çoğunun sofistike bir biçimde kaleme alınması beni hem tedirgin etti hem de küçük hacimli de olsa bir kitap yazabileceğim hissini bende uyandırdı.