Elinizdeki eserde gelişmeler, Dürlandiya’da yaşayan Lorenzo’nun ütopik bir rüyasıyla başlar ve ilk bölümden sonra bir distopya şeklinde ilerler.

Ütopik toplum anlayışının antitezi olarak kullanılan, otoriter ve baskıcı bir sistem olarak ifade edilen distopyada, konular gelecek zamanlarda geçen hikayelerde yer alırlar. Dispotik toplumlar, edebiyatta genellikle toplumdaki politik, ekonomik, dini problemlere dikkat etmek için kullanılır.

Dürlandiyalı Lorenzo’nun Dünyası’nda, Dürlandiya’da ülkeyi yönetmek için seçilen Zaim Taim’in bir süre sonra ülke yönetimini ele geçirilmesiyle başlayan değişim ve dönüşüm süreci ele alınır. Dürlandiya, artık eski Dürlandiya değildir ve her şey ama her şey Selefi tarikatların insafına bırakılmıştır. Selefi tarikatlar ülkeyi baştan aşağıya, üstelik kendi diledikleri bir şekilde yapılandırmaktadırlar.