Makineler sürekli çalışmaları için üretilir; durmaksızın işlemeye, görevlerini eksiksiz yerine getirmeye programlanmıştır. Peki insanı bir makine gibi davranmaya programlayan ne? İyi şartlarda yaşayabilmek için durmadan çalışmak zorunda olduğumuz bir hayat bizi neye dönüştürüyor?

Robert Poynton, Biraz Durmak Lazım’da ilerlemenin, gerçek manada iyi yaşayabilmenin en iyi yolunun sürekli hareket hâlinde olmak değil, gerektiğinde duraklayabilmek olduğu düşüncesiyle yola çıkmıştır. Bu basit ama güçlü eylemin iletişimden yaratıcılığa, ilişkilerden zihinsel sağlığa kadar hayatın her alanında nasıl fark yaratabileceğini gözler önüne serer. İster bir nefeslik ara, ister bir yıllık mola… Duraklamak; düşüncelerimizi derinleştirmenin, zamanı geri kazanmanın ve hem kendimizle hem başkalarıyla yeniden bağ kurmanın bir yoludur. Küçük bir duraklama bile hayatımızda gerçek ve kalıcı bir fark yaratabilir.