Bugün yeryüzünde en büyük sayılan, en ileri gelen en zengin olan devletler, koca koca ordular besliyorlar. Bu ordularını yeni yeni silahlarla silahlandırıyorlar. Birbirlerinden geri kalmamak için milyonlarca, milyarlarca para harcıyorlar.

İçinde yaşadığımız bu yüzyılın, şimdiye kadar geçirdiği devirlerin en yükseği, insan zekasınca en parlağı olduğunu elimizdeki tarihler bize göstermektedir.

En medeni olan bu yüzyılda bile genelin onayladığı sarsılmaz bir gerçek var. O da kuvvetlinin yaşamak hakkı olduğu zayıfın ise er-geç yok olmaya mahkum bulunduğudur.

Bu hal milletler ve devletler için de geçerlidir. Ordusu kuvvetli bir millet nasıl demir gibi vücutlu sağlam bir insan gibi yaşıyorsa, güçsüz olan da çürük ve takatsiz bir hasta gibi sürükleniyor."

İşte bu hakikati en önce anlayarak, ilk düzenli ve daimi ordunun Türkler tarafından nasıl kurulduğunu, özellikleri, yapılanması, harbe hazırlanması, toplanışı, yürüyüşü, asker türleri gibi konuları bu eserde okuyacaksınız.