Hayatta bazı ayrılıklar vardır ki, aslında hiç yaşanmamış gibidir.
Ama tam da bu yüzden, en ağır yükleri onlar taşır.
Ne bir veda vardır, ne bir kavuşma…
Yarım kalmış bir hikâyenin görünmez gölgesi gibi, içimizde dolaşır.
Benim hikâyem de işte tam burada başlıyor.
Bu kitap,
bir kadının iç sesiyle başlayan
sessiz bir yolculuk...
Sevdi, kinlendi, isyan etti, sustu, kabullendi,
ve sonunda kendiyle kaldı.
Her dizesi,
bir vedanın yarım kalmış sesi.
Her satırı,
bir iç çekişin izinde...
Ve o gün,
ilk kez "iyi ki" dedi kendine.