“…sürdürülebilir bir çevre için öncelikle bir paradigma değişikliğine ihtiyaç vardır. Teknolojik gelişmelerin her durum için insanlığa yararlı olduğu algısı doğru bir yaklaşım değildir. Sanayi ve teknolojinin sınırsız kullanımı insan yaşamını kısa vadede kolaylaştırmasına karşın uzun vadede yaşamı imkânsız hale getirme potansiyeli taşımaktadır. Sürdürülebilir şehirlerin inşası için demografik planlamalar yanında doğal kaynaklar ile teknolojik gelişmeler arasında optimum bir dengenin sağlanmasına ihtiyaç vardır. 
Böyle bir dengenin sağlanabilmesi için önümüzdeki 20 yılı kapsayan küresel düzeyde acil eylem planlarının yapılması gerekmektedir. Öncelikle nüfus artış hızlarında anlamlı bir azalmanın gerçekleşmesi, bunun sonucu olarak da karbon emisyonlarının azaltılması hedeflenmelidir. Karbon emisyonlarının azalması, iklim değişiklikleri, ormansızlaşma, buzullarda erime, hava kirliliği gibi çevresel felaketleri azaltabileceği gibi tarım ve turizmin başta olmak üzere birçok beşeri bileşenin de iyileştirilmesine katkıda bulunacaktır.”