Tükendi
Stok AlarmıSessiz Zikir Sohbetleri
-İslam Cemaatinin En Eski Sosyal Tarihi-
Dr. Mohanad Alellam’ın bu eseri, “Hafî Zikir” geleneğinin sekiz asırlık tarihini, Nakşibendîliğin özel bir kolu olan “Sâmitü’z-Zikr” (Sessiz Zikir Ehli) üzerinden ele alır. Temel savı, bu yolun sürekliliğinin, Şeriat ile Tarikat arasındaki dengeyi sağlayan “Hâlvet der Encümen” felsefesinde yattığıdır.
Kitapta zikr-i hafî, kalpten gelen zikir anlayışıyla açıklanır; ticari faaliyetlerin bile zikirle bütünleştiği bir anlayıştan söz edilir. Rabıta, mürşidin suretinin kalpte yer etmesi ve tam teslimiyetle fenâ fi’ş-şeyh anlayışıyla tanımlanır.
Örgütsel olarak tarikat, “vatanda seyahat” anlayışıyla coğrafi esneklik göstermiş, Asya’dan Balkanlar’a yayılan desantralize bir yapıya kavuşmuştur.
Tarih boyunca üç ana dönüm noktası vurgulanır: 13-18. yüzyıllar arasında Buhara’da Bahâeddin Nakşbend ile temellenen disiplin, Halidîlik üzerinden Bağdat-İstanbul hattında kurumsallaşmıştır. 19. yüzyılda ise Vahhabî tehdidine karşı Osmanlı hilafetine destek verilmiş, Batı sömürgeciliğine karşı Asr-ı Saâdet modeliyle direnilmiştir. Günümüzde dijital iletişimle “sanal silsile” kurulmuş, geleneksel halvet anlayışı webinar formatına dönüştürülmüştür.
Teolojik olarak diğer tarikatlardan farklı olarak semâ veya devran yerine kalbî murakabeyi esas alır. Tekkelerin ticaret merkezlerine yakın konumlanması da dikkat çekicidir. Şiî-Sünnî çatışmalarında ümmet bilinciyle arabuluculuk yaparken, seküler rejimlerde şer’î özü koruyarak uyum sağlamıştır.
Bu eser, Nakşibendîliğin sosyal sermaye üretimi, siyaset tasavvufu ve maneviyatın ekonomi politiği gibi boyutlarını ele alarak İslam sosyolojisinde yaşayan bir kurumsal mistisizm paradigması sunmaktadır.
Sessizlikte yankılanan bu mistik gelenek, sekiz yüzyıldır kalplerde görünmeyenin kudretini taşır.