Tükendi
Stok AlarmıSınırların sadece insanları ayırabildiği, teknolojinin, bilginin ve sermayenin siyasi sınırlara bağlı olmaksızın serbestçe dolaşabildiği günümüz dünyasında, teknolojiden bihaber yaşamak neredeyse imkansızdır. Hayatımızın her köşesine sinen teknoloji, bireyden topluma sosyal yapıyı bir bütün olarak etkilemenin ötesinde şekillendirme gücüne erişmiştir. Bu süreci sadece izlemekle yetinen toplumlar hızla, teknolojinin sadece “tüketicisi” haline gelirler ki bu da seçenekler içerisinde en tehlikeli olandır. İdeal olan; teknolojiyi üretmek ve üretilen teknolojiyi koşullara uygun şekilde yönetmektir. Bağımsız teknoloji üretimi, iktisadi açıdan bağımsız ülkelerin atabildiği bir adım olmakla birlikte bu yürüyüşün uzun ömürlü olmasının kritik anahtarlarından biri halini almıştır. Çünkü ancak teknolojiyi üretebilen kuralları koyabilecek, oyunu şekillendirebilecek, rakiplerinin gündemini kendisine bağımlı kılabilecek hatta piyasa jargonuyla bu rakipleri en sadık müşterisine dönüştürebilecektir.
Elbette teknoloji üretimi her örgütün temel faaliyet alanları arasında yer almamaktadır; fakat ekonomik ve toplumsal taksonomideki yeri ne olursa olsun her örgüt, yürüttüğü hizmet ve üretim süreçlerinde teknolojiyi yönetmek zorundadır. Burada kastedilen, üretim ve hizmet süreçlerine en uygun teknolojiyi seçmek ve işlerliğini korumaktır. Unutulmamalıdır ki en pahalı, en yeni ve en karmaşık teknolojiye sahip olmak, teknolojinin gerektiği gibi yönetildiği anlamına gelmemektedir.
Benzer şekilde sağlık kurumlarının pek çoğunun gerek kapasiteleri gerek altyapıları gerekse görev tanımları sebebiyle yeni teknoloji üretmek gibi bir rolü olamayabilir; ama tüm sağlık kurumları sunduğu hizmet yapısına en uygun teknoloji seçme, yatırım yapma, takip etme ve kullanma yükümlülüklerini taşır. Bu yükümlülüğün altından kalkılması, sağlık kurumlarında teknoloji yönetimi konusundaki yönetim, beceri ve farkındalık kapasitesiyle doğrudan bağıntılıdır.
Sağlık Yönetimi alanında son yıllarda yapılan üç önemli doktora tezine imza atmış üç parlak akademisyen Dr. Elif ERBAY, Dr. Gözde YALÇIN ULUTAŞ ve Dr. Cuma FİDAN bu eserde temel kavramların yanı sıra sağlık hizmeti sunum süreçlerinde geniş yer bulan en yenilikçi teknoloji uygulamalarını da bir araya getirerek, bahsi geçen farkındalığın artırılması noktasında dikkate ve takdire şayan bir katkıda bulunuyorlar. Teknolojiyle yoğrulmuş sağlık hizmetleri kapsamında üzerinde kalem oynatabilmenin gerçek anlamda bilgi, beceri ve özgüven gerektirdiği teknoloji yönetimi konusunda giriştikleri bu cesaretten ötürü bu üç pırıl pırıl, genç ve yetenekli zihni naçizane tebrik ediyor, yepyeni eserlerle Sağlık Yönetimi camiasına yapacakları katkıları sabırsızlıkla bekliyorum. Katkısı ve okuru bol olsun. Saygılarımla….
Prof. Dr. Çağdaş Erkan AKYÜREK