“Noktam Eksik Olmasın”; konu aldığı semte, onun cadde ve sokaklarına, yaşama kültürüne; insan hikâyelerine, anılarına... hazırlandığı dönem (2010) itibariyle bir bakışı, dolayısıyla İzmir’in tarihine not düşmeyi de barındırıyor. Çünkü hayat, kentlerimiz, insan (öteki dinamiklerin yanı sıra bir türlü bitmeyen göçerlik hallerimizle hem de büyük bir hızla ve hâlâ) değişiyor. Dolayısıyla bir “sözlü tarih” çalışması da diyebileceğimiz “Noktam Eksik Olmasın” ve benzeri yapıtlar; unutmanın/ unutturmanın, yaşam alanlarımızın hafızasını silme gayretkeşliğinin karşısında dimdik duran
çınarlardır.