Karlar erir, erir... Başı dumanlı, ihtişamlı dağlardan şırıl şırıl, buz gibi sular akar da akar...
Su... Hayatın ta kendisidir su...
Ovalarda toprakla buluşur. Bu düğün neticesinde, bir gülistan vücut bulur.
Nergisler, menekşeler, laleler... Sümbüllenir. Hani “Cennet gibi” deriz ya... Tam da öyle.
Bahar, kışın bütün zorluklarını unutturur.
Biz de hayatın boğucu kışına karşı gönül dünyanıza bir bahar getirelim dedik. Bunun için çalıştık. Arzumuz, dudaklarınızda bir gram tebessüm, yüzlerinizde bir damla gülücük görebilmektir. Tek damladan ne çıkar ki, demeyin. Bahar, işte o bir damlayla, şu tek çiçekle gelir.
Buyurun...
Sizi, bir gül bahçesine, hayır hayır “bin bir” çiçek yaylasına davet ediyoruz.
Çıkmak istemeyeceğiniz, atmosferinden kurtulmaya razı olamayacağınız bir gül yurduna çağırıyoruz.
Buyurun...