İlhami Sidar, hünerli parmaklarda kelimelerin keskin bir usturaya dönüşebildiğini Masum Saat’te şiir poetikasını ortaya koyarak okurlarına davette bulunuyor. Rilke’den, Nefî’ye, Cizîri’den Hayali’ye hayatın bütün seslerini akıllıca inşa ediyor. Sidar, sözcüklerim benim dışıma çıkıyordu, derken aslında bu dünyadan geçerken okurların ekseninin Masum Saat ile kesişmesi kaçınılmaz oluyor.

de ki
siyah bir hüznün
özenle iliştiği yüzünde
suyun yankısını taşıyan
bu tını
bu bekleyiş
bu ısrar
bu dalgın
kül rengi bulutlar
öyle neyi bekliyor