Kürtler ve Ermeniler, Ön Asya’nın iki kadim halkıdır. Coğrafi yakınlıklarına rağmen iki toplum arasındaki tarihsel ilişkilere dair yapılan araştırmalar son derece sınırlıdır. Bu konudaki çalışmaların tamamını Ermeni aydın ve tarihçileri yapmıştır. Kürtler tarafından ise yeterli düzeyde bir araştırma yapılmamıştır. Bu nedenle Kürtlerin Ermenilere dair bilgileri çoğunlukla varsayımlara ve ön kabullere dayanmaktadır. Eskiçağ kaynaklarında iki toplumun aynı kültür havzasında bulunduğu veya aynı coğrafyada yaşadıklarına dair belgeler çok azdır. Kürt-Ermeni ilişkileri ile ilgili Kürtçe bir kaynak mevcut değildir. Ortaçağ tarihinin kaynakları ise Kürtlerin belgesiz bilgilerini doğrulamamaktadır.
Ermeni Kronikleri ve İslam tarihi kaynakları, Kürt-Ermeni ilişkilerini X. yüzyıldan itibaren başlatmaktadır. Kaynaklara göre iki halk arasındaki ilişkiler Deysem b. İbrahim’in Ermeniye’ye gelmesiyle başlamıştır. X. yüzyılda Şeddâdiler Ermenilerden Dvin, Gence ve Ani’yi alarak Ermenistan’a yerleşmiştir. Kürtler; Revâdiler, Hezbaniler ve Mervâniler döneminde Ermenistan ve Anadolu’da Ermeni yurtlarını fethetmeye devam etmiştir. Malazgirt Savaşı’nda Bizans İmparatorluğu yenilince Kürtlerin üzerindeki baskı kalkmış Selçuklular döneminde Kürt fetihleri hızlanmıştır. Osmanlılar ise Doğu Anadolu’nun (Ermenilerin) yönetimini Kürtlere bırakmıştır. Yaklaşık dört yüz yıl içinde Anadolu’da Kürt nüfusu sürekli artarken Ermeni nüfusu giderek azalmıştır. 1915 Ermeni Tehcir’inden sonra Anadolu’daki Ermeni yurtlarının tamamı Kürtlerin eline geçmiştir.