“Elinizdeki kitabın olaylar örgüsünden ‘macera tadı’ almak isteyen aradığını bulacaktır ama sözünü ettiğim heyecan bu değil... 

Daha önemlisi şu ki tutkulu bir mücadele kuşaklar boyu yeniden, yeniden üretilmiş. Bu insanların arasında ‘kazanan’ yok... Olmazsa olmasın! Yenilgiler umudu, adanmışlığı elimizden alamıyorsa gelecekte kazanacağımıza duyulan inancın bu topraklarda bir kaynağı olduğunu düşünebiliriz bence. 
Yücel Çiftçi’nin sunduğu heyecan bana bunu düşündürdü hep. Temelsiz bir inanmışlık hali, maceracılık değil söz konusu olan. Kitabımız önce bunu somutluyor. 1970’lerin ikinci yarısından 1980’lerin başlarına, yeri belli bir mücadele, kimi kazanımlar elde ediyor. Hamallar ve köylülerdir mücadele verenler. Onları örgütleyenlerin, başlangıçta, dernek kurucusu olmaya yaşları elvermemiştir. Evet, bizim bu topraklarda kaynaklarımız var...”