Kan ter içinde uyandı. Yine korkunç bir kabus görmüştü. Tıpkı üç yıl önce olduğu gibi... Öylesine gerçeklerdi ki, bu kez onları görmezden gelmesi mümkün değildi. Stacey daha önce onları ciddiye almadığı için küçük bir kız vahşice öldürülmüştü. Hâlâ bu konuda suçluluk duyarken işte yeniden başlamıştı. Sanki dipsiz bir kuyuya düşer gibi her gece aynı şeyi görüyordu: En yakın arkadaşı Drea`nın sapık bir katilin hedefi olacağını söyleyen, kanını donduran kâbusları...

Anlamsız e-postalar, tuhaf telefonlar ve kâbuslarında gördüğü, ölümle aynı anlama gelen Drea`ya gönderilen beyaz zambaklar... Son yaklaşıyordu.

En korkunç kâbusları gerçeğe dönüşmeden Stacey bir şeyler yapmalıydı. Ve güvenebileceği tek silahını kullanmaya karar verdi: Büyükannesinin ona öğrettiği gizli aile büyüklerini...

Amerikan Kütüphaneler Birliği`nce Seçici Okurlar İçin En İyi Roman Ödülünü alan; Almanya, Fransa, Hollanda, Çin ve Kore`de milyonlarca satan Kâbusun Rengi Mavi, gerilim romanı türüne yeni bir soluk getiriyor.