Bazı evler cumbalıdır; dışı yorgun, içi sıcacık…
Bazı kadınlar da öyledir. Susarak anlatır, susarken büyür.
Yıkılmış duvarların, kırılmış camların ardında,
bir çocuk sesiyle yeniden kurar kendini.

Bu kitap, bir kadının kendine tuttuğu fenerdir.
Yıllarca mühürlü bir odada saklı kalan hatıraların,
bir rüzgâr gibi ansızın gelen kelimelerle açıldığı,
bir dağın zirvesine tırmanırken nefessiz kalan ruhun
yeniden soluklandığı bir iç yolculuk…

Bazı çocuklar sadece doğmaz,
geldikleri anda bir annenin ruhunu da doğururlar.
Ve bazen, bir “anne” kelimesi,
en suskun hayatı ayağa kaldırır.

Bu satırlarda;
dağ gibi susan kadınların,
rüzgâr gibi gelen evlatların,
yıkılmış yuvalardan doğan ikinci baharların izini bulacaksınız.

Ve bir gün…
Siz de göreceksiniz ki
bazı baharlar yaşla değil, ruhla başlar.