Tükendi
Stok AlarmıBugün başta İslam alemi olmak üzere Batı’sıyla Doğu’suyla dünya insanının inanç ve ahlaki açıdan çok ciddi gailelerle boğuştuğu ve o nispette çok ciddi bir arayışın eşiğinde olduğuna inanıyorum. Hele sapkın eğilim ve düşüncelerin açıkça hem de saldırgan bir dille savunulduğunu ibretle görüyorum. Onun için hakka hak ettiğini acilen iade etmenin zamanı geldi de geçiyor diye düşünüyorum.
Evet, Müslümanım diyen temsil ettiği değerleri çok daha güçlü ve açık bir dille ifade etmesi gerekmektedir. Diğer bir tabirle evrensel bir kimliğe haiz olan İslamiyet’in rabbâniliği hakkında olası ta’n ve ithamları bertaraf etmek Müslümanım diyen her bir ferdin vazifesi olsa gerektir. Aksi takdirde, İslamiyet’in vahiy mahsulü değil de herhangi felsefî akım ve ideoloji gibi, günün muteber düşünce ve kaynaklarından istifade edilerek ihdas edildiği dolayısıyla zamanla revizeye ihtiyaç duyacağı zu’m edilecektir.
Ve inanıyorum ki Kur’ân’ın ve onu beyan eden hadislerin ortaya koyduğu değerler kıyamete kadar her zaman dilimine hitap edebilecek evrensel özelliğe sahip. Sorun, bu değerleri birilerinin karihasına havale ile gerçeğinden saptırma veya “eskiler/büyükler böyle buyurmuş”un tesiri altında mahalle baskısı ile aklı onların yorumlarına tabi kılma. Zira zaman ilerledikçe, sorunları da ilerliyor. Ve o sorunlar haklı-haksız demagojik sorulara dönüşüp inançları sarsabiliyor.