Bir milleti ayağa kaldıran şey hak arayışı değil, görev bilincidir. 

Elinizdeki bu kitap, sıradan bir siyaset veya felsefe metni değildir. Bu, İtalya’nın birleşmesinin “ruhu” ve Risorgimento’nun “peygamberi” olarak anılan Giuseppe Mazzini’nin, tarihin akışını değiştiren ahlaki manifestosudur. Fransız Devrimi’nin yücelttiği “insan hakları” fikrinin, toplumsal egoizme ve materyalizme yol açtığını gören Mazzini, insanlığa yeni bir yol haritası sunar. Ona göre gerçek özgürlük ve kalıcı bir medeniyet, haklar üzerine değil, ancak ve ancak görevler üzerine inşa edilebilir. Bireyin Ailesi’ne, Vatanı’na ve nihayetinde tüm İnsanlığa karşı olan kutsal görevlerini yerine getirmesi, yalnızca bir ahlaki zorunluluk değil, aynı zamanda siyasi kurtuluşun da tek gerçek yoludur. 
İtalyan işçilerine bir dizi mektup olarak kaleme alınan İnsanın Görevleri, yayımlandığı andan itibaren bir çığ gibi büyüyen bir etki yarattı. Sadece İtalyan vatanseverlerinin değil, aynı zamanda Genç Osmanlılardan (ve Jön Türkler) Hindistan’ın bağımsızlık mücadelesini yürüten Mahatma Gandhi’ye kadar dünyanın dört bir yanındaki özgürlük savaşçılarının ve düşünürlerinin başucu kitabı oldu. Ulusçuluğun idealist ve felsefi temelini atan Mazzini, “Genç İtalya” örgütü ile aslında tüm halklara seslenir ve ulusların kendini yöneterek insanlığa katkıda bulunabileceğinin altını çizer. 
Halkların kardeşliği mottosu ile, evrensel bir ulusçuluk tutumuna ulaşan Mazzini, sınıf çatışması üzerinden ilerleyen komünistler ve Marx tarafından Birinci Enternasyonel’den daha en başından dışlanacaktır. Fakat Mazzini’nin etkisi, tüm ulusların ve ulusçu liderlerin ideal noktadaki vizyonu olacaktır. İttihat ve Terakki ve Cumhuriyet kadroları da en büyük ulusçu ışığı onda bulacaktır. 
Fihrist olarak bu tarihi önemi çok büyük ve güncelliğini hiç yitirmemiş eşsiz eseri Türkçeye kazandırmaktan dolayı mutluyuz. İyi okumalar dileriz.