Halifeliğin bıraktığı boşluk, belki de Müslümanları daha derin bir özlemle, daha sağlam bir bağlılıkla birbirine bağlayacak. Bu bağ, tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar güçlü olabilir; çünkü artık her Müslüman, bu sorumluluğu sadece bir liderin değil, ken
di gönlünün rehberliğinde taşıyacaktır. Her Müslüman, halifeliğin o kutsal mirasını kendi içinde yaşattığında, İslamın o engin kar deşlik ve adalet değerleri, dünyanın dört bir yanında yeniden yan kı bulacaktır.
Ve belki, bir gün İslam dünyası, o birliği hayata geçirdiğinde, geçmişte kaybedilen halifelik makamı da gerçek anlamıyla gönül lerde yeniden dirilecektir. Bu, sadece bir makam değil; adaletin, sevginin, merhametin yaşatıldığı bir dünya idealidir. Müslümanlar,
bu emaneti kendi ruhlarında yaşattıkça, bu ideal, yüzyıllar sonra bi le ayakta kalmaya, gönülleri birleştirmeye devam edecektir.