"İnsanların kader çizgileri vardır. Bu çizgilerin çoğu bize sorulmadan çizilmiş çizgilerdir. Ne annemizi ne babamızı ne de kavmimizi, vatanımızı biz seçeriz. Bunlar gibi daha nice şeyi hazır buluruz. “Coğrafya Kaderdir” der İbn-i Haldun. Coğrafyanın da coğrafyası vardır ve siz bu coğrafyada, size düşen payı da ekleyerek, kaderinizi yaşamaya başlarsınız.

Önce doğduğunuz, büyüdüğünüz çevrenin rengini almaya başlarsınız, sonra içinde yaşadığınız toplum âdeta sizi esir alır, kıpırdayamazsınız bir tarafa. Önceden gelen kabuller sizin de kabulünüz olur, toplumun reddettiklerini siz de reddedersiniz. Kendinize benzeyen insanlar arasında çok da düşünmezsiniz. Doğrular bellidir, yanlışlar bellidir, size düşen hayatınızı buna göre ayarlamaktır. İçinde yaşadığınız topluma ne kadar benzerseniz, o kadar rahat edersiniz. Rahat ettikçe uyuşursunuz, uyuştukça rahat edersiniz."