Gölgedere sıradan bir kasaba gibi görünse de, ormanın derinliklerinde saklı olan şey, hiçbir aklın hayal edemeyeceği kadar karanlık ve eskiydi.
On yedi yaşındaki dört arkadaş – Can, Mert, Elif ve Derya – bir yaz gecesi can sıkıntısından çıktıkları macerada, kasabanın en uğursuz efsanesiyle yüzleşir: Gözleri olmayan, gölgelerden doğmuş bir varlık. Onu bir kez görenin hayatı bir daha asla eskisi gibi olmaz.
O gece, sadece çocukluklarının değil, hayatlarının da sonu değişmiştir. Çünkü Gözsüz Adam onları görmüyordur… Onları biliyordur.
Ve artık fısıltılarıyla her birine ulaşmakta, en gizli korkularını ve arzularını kullanarak onları ormana, kendi karanlık tuzağına çağırmaktadır.
Kabuslarla, kırık pusulalarla ve eski bir günlüğün tozlu sayfalarıyla örülü bu hikâyede, masumiyet ile dehşet arasındaki ince perde yırtılıyor.
Peki, Gözsüz Adam’dan kaçmak mümkün mü?
Yoksa tek yol, onunla yüzleşmek mi?
Gerçeğin ve hayalin sınırlarını zorlayan, karanlığın gölgesinde nefesinizi kesecek bir gençlik-korku romanı.