u kitap, aşkın en saf hâlinden ilahi aşka uzanan bir yürek yolculuğudur.
Gecelerin hüznünden ilk namazın huşûsuna, ilk aşkın masumiyetinden La İlahe İllallah’ın sonsuz kudretine dek uzanan bu mısralar; hem bir kulun, hem bir insanın, hem de bir şairin kalbinden süzüldü.
Aşk, ayrılık, umut, pişmanlık ve özlemle örülü şiirlerde bir insanın iç sesiyle karşılaşacaksınız.
“Anneciğim” diyen bir evladın özlemiyle, “Mapushane Duvarları”nda yankılanan yalnızlıkla, “Kendimle Hasbihal” eden bir ruhun arayışıyla baş başa kalacaksınız.
Kitabın ikinci bölümü ise sizi bir başka kapıya yönlendiriyor: Allah Azze ve Celle’nin adını anarak başlayan, Nur-u İman ile aydınlanan ve Gazze’nin yaralı coğrafyasına kadar uzanan bir iman nefesiyle…
Ve ilahiler…
Kalpten dile, dilden göğe yükselen yakarışlar.
“Ya Resulullah”,
“Rabbimize Hamd Olsun”,
ve “Susayan Şehit” ile yankılanan bu bölüm, okuyucuyu sadece duygulandırmakla kalmaz, ruhunu da besler.
Gaye-i Aşk, hem insan olmanın, hem kul olmanın, hem de şair olmanın izlerini taşıyan bir eserdir.