Hândmîr`in çevirisi sunulan Düstûrü`l-Vüzerâ adlı eseri, Timurlu Devleti zamanında kaleme alınmış önemli kaynak kitaplardan biridir. Bu çalışmasını, mukaddime kısmında Sultan Hüseyin Baykara`nın vezirlerinden Hâce Kemaleddîn Mahmud`a 906/1500-1501 yılında tamamlayıp ithaf ettiğini zikretmektedir. Müellif, mukaddimesinin ilerleyen satırlarında bu eseri hanedanlık tarihinin ilk vezirleri arasında olan Hz. Süleyman`ın veziri Asaf Berahyâ ile Anuşirvan`ın veziri Bûzer-i Cumhur anısına ithaf edildiğini de ifade etmektedir.
Hândmîr, vezirlerin biyografisine yer verdiği bu çalışmada, pek çok çıkarımlarda bulunarak her önemli vezirin hayat hikâyesinin sonuna değerlendirmeler yapmıştır. Nitekim vezirlerin akıbetine göre yapılan bu değerlendirmeler birer nasihat niteliği taşımaktadır. Ayrıca vezirlerin hallerini Kur`ân ve hadisler ile özlü sözlerle destekleyici retoriklere de başvurmayı ihmal etmemiştir. Bunun yanında Timurlu vezirleri bahsini tamamladıktan sonra burada hükümdarların, vezirlerin, emirlerin ve devlet tabakasında bulunan görevlilerin devlet ve millet adına yapmaları gereken hususlar konusunda nasihatler aktarmaktadır. Hândmîr, en başta sultanın vasıflarını zikrederek başlayıp en sonda yoksullar ve fakirlerin gözetilmesine kadar uzun bir sonuç yazmıştır.
Bu çalışmada Asaf Berahyâ`dan başlayarak Emevîler, Abbasîler, Samanîler, Gazneliler, Selçuklular, İsmaîliler, Harezmşahlar, Salgurlular, Muzafferîler, Moğollar ve Timurlular döneminde vezirlik yapan önemli şahsiyetlerin biyografileri ele alınmıştır. Tarih, dinî ve edebî alanda eserleri bulunan, devlet teşkilâtında önemli bir yer edinen vezirler hakkında bir biyografi kitabı kaleme alan Hândmîr`in bu çalışması ile Türk-İslam ve Moğol devletlerindeki vezaret kurumu ile bu kurumda görev alan şahsiyetlerin icraatları hakkında önemli bilgiler elde edilecektir.
Çevirisi sunulan Düstûrü`l-Vüzerâ`nın başta Timurlu dönemi olmak üzere Türkistan`dan Yakındoğu coğrafyası ile İran toprakları üzerinde araştırma yapanlara faydalı bir kaynak olacağından şüphe yoktur. Tarihimizi anlatan, aydınlatan ve yön gösteren kaynakların Türkçemize kazandırılması ümidiyle...