Anadolu göç, iskân ve mülteci gibi kavramlara çok aşina bir coğrafya olup bu yönü ile geçmişte olduğu gibi günümüzde de güvenli bir liman olarak görülmektedir. Tüm Türk ve Müslüman âleminin hamisi durumunda olan bu coğrafya tarihte çok nadir de olsa kendi içinde de güvenli bölgelere ayrılmıştır. Özellikle Rus Harpleri sonrasında elden çıkan Doğu Anadolu Bölgesi’nde bulunan birçok şehir sakinleri daha güvenli olarak kabul edilen İç Anadolu, özellikle de Konya ve ilçelerine doğru göç etmek mecburiyetinde kalmışlardır. Bu mecburiyet sonraki yıllarda yaşanan Yunan işgali sonrasında Batı Anadolu Bölgesi’nde yaşayanlar için de geçerli olmuştur. Bu durum iç bölgelerde büyük bir nüfus yoğunluğunun yaşanmasına sebep olmuştur. Daha sonraki yıllarda sağlanan barış ortamı esnasında gelen bu mültecilerin büyük bir çoğunluğu geldikleri bölgelere doğru geri dönerlerken önemli bir kısmı ise buralarda kalmayı tercih etmişlerdir.