… İmkânsızlıklar içinde, imkânsızlıkları aşkmak için kendi başrolündeki hayatta figüran olmaya razı olanların, başkalarını yaşama-yaşatma gayretiyle kendinden geçme davasıdır, *Aşk!*
*Bana, sana gelen bir yol söyle! Anlatma uluorta imkânsızlıkları… Gidişleri…
Umutlarım var sevgimde… Küçük küçük notlarım…
Bir çakmak… *Senli* bir şiir de… Önsözüm olduğun kadarsın, sonsözüm de.
Anlatamasam da -aşka dair- bir hikâyem. Azığım yalnızlık! Ve sensizlik hep bir uhde.
… Sol yanım hâlâ senin!
… Sen, benim olmalıydın! Bende dualaşmalıydın!
… ‘Rolümü çaldılar!’ kesin!* içsellerinde, yaralarını yârda sarmak isterken kendini yarlarda bulmaktır, *Aşk!*
… Aylardan *kasım*ken, *Mevsimin ilk karı Erciyes’e düştü!* haberleri, sonbaharın mahremine saygısızlık olduğu gerçeği kadar; bütün serveti, bütün iyiniyetleri, bütün mevsimleri, bütün mavilikleri siz olan ve hayatının sizden sonra kalmayacak kısmıyla, *Şimdi ben, senden sonra sadece Azrail’i beklerim!* diye sözleşen insanlara zaman ayırın!
Onlar, sizi karşılıksız severler!