“Hakk’a aşkını kurban verenler gibi sevdim seni...”
  Nagihan Etgü’nün bu derin şiir koleksiyonu, kalbin en gizli köşelerinde saklanan duygulara ışık tutuyor. “Can Kesiği” diye hitap edilen sevgiliye yazılan bu şiirler, aşkın yalnızca iki kalp arasındaki bir his değil, varoluşsal bir deneyim olduğunu gösteriyor.
Kardelenler kadar saf, güller kadar tutkulu, yağmur kadar bereketli... Bu şiirler, mistik aşk geleneğinin günümüzdeki yankısını duyuruyor. Şair, modern dünyanın karmaşası içinde unuttuğumuz ruhani derinliği hatırlatırken, aşkın hem acı veren hem de kutsallaştıran gücüne tanıklık ediyor.
  Her sayfa, okuyucuyu iç sesiyle buluşturacak bir ayna görevi görüyor. “Ellerim boşlukta bekler seni” dizelerinde hissedilen hasret, “Adının mührü kalsın, çarparken bu yürek” nakaratında duyulan umut, “Beni yıkıpta gitme Can Kesiği” çığlığında yankılanan çaresizlik... Hepsi insan olmanın farklı tonlarını yansıtıyor.
  Etgü’nün dili sade ama derin, modern ama köklü. Günlük konuşmanın samimiliğiyle mistik şiirin zenginliğini ustalıkla harmanlıyor. Bu kitap, gece sessizliğinde okunacak şiirler kadar, sabahın ilk ışıklarında içinizi aydınlatacak mısralar da barındırıyor.
“Kardelenler Gibi”, aşkı bir yaşam biçimi olarak benimseyen, duyguların gerçekliğiyle hesaplaşmaktan korkmayan, hem ağlamayı hem gülmeyi bilen herkese sesleniyor. Çünkü gerçek aşk işte böyle: hem yıkıcı hem de yaratıcı, hem acı hem de şifa...
   “Sen, ömrümde bir beyaz gül / Ahirete saklı ödül...”