Konstantinopolis, fiziksel ve toplumsal yapısıyla derinlemesine incelenmeyi hak eden özel bir şehirdir. Bu kent; yönetim sistemleri, kültürel kodları, sosyal yaşamı, mimari dokusu ve entrikalarıyla dikkat çeker. İktidar otoritesinin sosyal ilişkileri, etnik grupları ve dini toplulukların etkileşimleri çok yönlü bir bakışla değerlendirilmelidir. Mekanlar, siyasi, sosyal ve dini yapılarla olan ilişkileri çerçevesinde ele alınmalıdır. Tarih bir yerde, iktidarların varlığını mekanlar üzerinden devam ettirme mücadelesinden oluşmaktadır. Biz de çalışmamızda, Bizans’ın bu yöndeki mücadelesini Konstantinopolis ve bu şehrin iki önemli sembolü ve eylem mekânı olan Ayasofya ve Hipodrom üzerinden ele almaya çalıştık.