Tükendi
Stok AlarmıTaberistan, tarih boyunca coğrafî zorlukları ve stratejik konumu nedeniyle merkezi otoriteyle uyum sağlamakta güçlük çeken bir bölge olmuştur. Dağlık ve engebeli yapısı, hem savunma avantajı sağlamış hem de muhalif hareketler için güvenli bir sığınak olmuştur. Bu özellik, Sâsânîlerden başlayarak bölgenin yerel hanedanlarca yönetilmesine ve merkezi otoritenin müdahalelerinin sınırlı kalmasına imkân tanımıştır. Müslüman fetihleri sürecinde bölge halkının savaşçı kimliği ve coğrafi avantajları, fetihlerin uzun süre başarıya ulaşmasını engellemiştir. Bâvendîler, Taberistan`ın bu jeopolitik yapısını stratejik bir fırsat olarak değerlendirmiştir. Şah Gazi Rüstem döneminde Selçuklu Devleti`nin çözülmesi ve merkezi otoritedeki boşluk, Bâvendîlerin topraklarını genişletmelerine ve bölgesel bir güç olarak öne çıkmalarına imkân sağlamıştır. Oğuzlarla doğrudan çatışmaktan kaçınmaları ve ittifaklara temkinli yaklaşmaları, Bâvendîlerin pragmatik siyaset anlayışını yansıtmaktadır. Bâvendîler sadece askerî ve siyasî bir güç değil, aynı zamanda kültürel ve ekonomik bir aktör olarak da öne çıkmıştır. Hüsâmüddevle Şâh Erdeşîr ve diğer emirler, şehircilik, ticaret, bilim ve sosyal refahı teşvik eden politikalar yürütmüş; Fârim Sârî ve Âmül gibi şehirler, ilim ve ticaret merkezleri hâline gelmiştir. Medreseler, hanlar ve pazarlar, halkın refahını artırmış ve bölgedeki ekonomik canlılığı desteklemiştir. Bâvendîlerin coğrafî avantajları, askerî stratejileri, diplomatik manevraları ve kültürel katkıları onların Taberistan`da uzun süreli bir etki bırakmalarını sağlasa da dış baskılar ve bölgesel rekabet, özellikle Moğol istilaları ve iç çekişmeler, hanedanın sonunu hazırlamıştır.