Madde bağımlılığı ve suç arasındaki ilişki, sadece bireysel bir mesele değil, aynı zamanda mekân, yoksulluk, toplumsal dışlanma ve sosyal damgalanma gibi çok katmanlı sosyolojik dinamiklerin bir sonucudur. Bu kitap, denetimli serbestlik sistemindeki bireylerin kendi anlatıları üzerinden, bağımlılık deneyimlerini anlamlandırma biçimlerine odaklanmaktadır. Kentin belirli bölgelerinde yoğunlaşan bağımlılık örüntüleri, mekânsal eşitsizlikler ve toplumsal dışlanma ilişkisel olarak ele alınmakta; suçun ve bağımlılığın toplumsal inşası bireylerin yaşam öyküleri üzerinden analiz edilmektedir. Çalışma, bağımlılık ve ilintili suçların çok katmanlı doğasını; bireylerin yaşam öyküleri ve günlük rutinlerine yükledikleri anlamlar üzerinden ortaya koyarak, alanda geliştirilecek sosyal rehabilitasyon ve risk azaltma programları için kuramsal ve pratik öneriler sunmaktadır.