“Dışarıda ne arıyorsan, kendinde ara. Sen, bütün âlemden daha büyük bir âlemsin.”
– Mevlana
Gizem, hayatın tam ortasında nefessiz kalmış bir genç kadın. Annesinin ölümcül hastalığı, sessizce kaybolan sevgilisi ve ölümün pençesindeki kedisiyle çevrili bir yalnızlığın içinde gitgide kendi özünden uzaklaşırken, hiç beklemediği bir anda önünde bir kapı belirir. Ve o kapının ardında başka bir dünya, başka bir anlam, bambaşka bir ses vardır: Kendi içinden yükselen...
Bab-ül Sır, kayıpların anlamla, aşkın inançla, korkunun teslimiyetle sınandığı bir iç yolculuk romanı. Mevlana’dan Şems’e, seyri sülukten nefs terbiyesine uzanan bu hikâyede her okur kendi arayışından bir iz bulacak; belki de yaralarına derman olacak bir şifa.
Bu kitap yalnızca bir roman değil; kalbinin en karanlık noktasına tutulan bir fener.
Peki sen kendini ararken gerçekten kaybolmayı göze alabilecek misin?