Senden artakalmanın uzun sabahlarında yüzüm aynanın uykusunda kalıyor bakıyorum çatlamış bir narın hüznü akıp gidiyor yüzünün hafızasında sen gözlerini döküyorsun çerçevenin sırlı derinliğine ıslak bir güvercin eğilmiş su içiyor serçe parmağının çeşmesinde