Afyon ve Sömürge Hikayeleri, Asya`nın iki kadim komşusu Hindistan ile Çin arasına örülen görünmez duvarı, afyonun keskin kokusuyla, top dumanıyla ve gümüş sikkelerin soğuk parıltısıyla iz sürerek anlatıyor. Iki yüzyıl önce yaşamış bir tanığın kaleminden, Kanton rıhtımlarından Bengal tarlalarına, Lintin`in yüzen depolarından Nanking antlaşmasının güvertesine uzanan bir yolculuk bu. Sadece savaşların değil, tarlalarda ezilen köylülerin, limanlarda kaybolan bedenlerin, mazgallarda yankılanan dillerin hikayesi. Kolonyal ekonominin karanlık mimarisini söküp, günümüze bakan aynayı tutuyor: bağımlılık, borç, ticaret, devlet ve onur. Okur, belgelerin titizliğini anlatının şiirselliğiyle buluşturan bu anlatıda, Asya`nın unutturulmuş hafızasına, küresel kapitalizmin ilk narkotik motoruna ve direnişin ince damarlarına tanıklık ediyor bugün