Amerikan tarihinin dönüm noktalarına ilişkin bu tarihsel roman dizimizin ilkindeki kahramanımız Aaron Burr‘ın gayri resmi oğlu Charles Schuyler, uzun yıllar yaşadığı Avrupa‘dan, güzeller güzeli dul kızıyla Amerika Birleşik Devletleri‘ne döner. Bıraktığı ülke değildir geldiği Amerika. Yüzüncü kuruluş yıldönümünü kutlayan ve emperyalist bir süper güç olma yolunda ilk adımlarını atan bu Amerika‘da kendilerine bir yol çizmeye çalışan babayla kızı, hayatın her alanında paranın hâkimiyetini hissederken, "dikey trenler", "konuşma boruları" gibi yenilikler karşısında da şaşkına döner. Kendisi gibi yaşlı Avrupa‘nın değerlerini taşıyan Schuyler, geçinmek için bir yandan sonraki yüzyıla damgasını vuracak olan bu para ve güç dünyasına ilişkin görüşlerini çeşitli gazetelerde para karşılığında yazarken, diğer yandan kızını zengin biriyle baş göz edip bu dünyadan gözü arkada kalmadan ayrılmanın hesaplarını yapar. 1876 yılında seçim vardır; Amerika General Ulysses Grant‘ın ardından yeni başkanını seçecektir. Bu seçim, Amerika tarihinde etkisini izleyen birçok seçimde hissettiren uğursuz olaylar zincirinin ilk halkasını oluşturacaktır. Güney eyaletlerindeki şaibeli seçimler hikâyesi o yıl başlar. İşte bu kitap aslında tüm ayrıntılarıyla o hikâyeyi, bir imparatorluğun doğum sancıları içinde yaşadığı çirkin iktidar kavgasına tanıklık eden 1876 başkanlık seçimini anlatıyor.