Bu kitap, karanlıkta yazıldı. Gerçek anlamıyla. Bu kitabı yazarken çoğu zaman herkes uyuduktan sonra yalnızca masa lambam açıktı. Dokuz öykü var bu kitapta ve dokuzu da farklı yollardan geliyor. Bazıları çok sessiz, bazıları ise bağırmadan haykırıyor. Hepsi bir arayışın içinde; kaybolmuş insanların, yarım kalmış cümlelerin, susturulmuş duyguların izini sürüyor. Belki bazen de sadece anlaşılmak istiyorlar, derin bir sessizlik içinde.
Birazdan okuyacağınız sayfalarda; kaçışlar, yarım kalmışlıklar, sonu gelmeyen geceler var. Bu kitapta yer alan öykülerden her biri gecenin eseri aslında. Geceler duyguların en gürültülü, en çıplak hâlini kucakladığı için. Bazı geceler sabah olmaz ve yarım kalan her gecenin içinde anlatılmamış bir hikaye vardır.
Ben bu sayfalarda gündüz sakladıklarımı geceye emanet ettim. Belki senin de gecelerin vardır böyle. Belki bir satırda, bir kelimede buluşuruz. Eğer bu sayfalarda bir parça kendini hissedersen, bilin ki bu kitap zaten yerine ulaşmıştır. Çünkü bazı şeyler yalnızca karanlıkta görünür olur. Tıpkı birazdan okuyacağın öyküler gibi.