Tükendi
Stok Alarmı2008 küresel finansal ve ekonomik krizi yaşadığımız çağ açısından büyük bir dönüm noktasıdır. 2008 yılında meydana gelen kriz ile birlikte büyük bir darbe alan kapitalist sistem sona mı gelmiştir yoksa kendini yenileyerek yeni dönemde yeni kurumları ile bir diğer boyuta mı geçecektir? Yaşamış olduğumuz çağ, şüphesiz ki büyük değişimlerin gerçekleştiği, bilinen tüm kalıpların ve tanımların yıkıldığı büyük değişimlere şahitlik etmektedir. Tüm bu sorulara yanıt 1883 yılında o dönemde Avusturya-Macaristan topraklarında bulunan, Moravia’da doğan Avustuya Okulu’nun yaramaz çocuğu olarak tanınan takma ismi ile Jozsi, gerçek ismi ile iktisat düşünürleri arasında düşünceleri ile çığır açmış olan Joseph Alois Schumpeter tarafından verilmeye çalışılmıştır. 1883 yılı iktisadi düşünce tarihi açısından da oldukça ilgi çekici bir tesadüf yılı olarak kabul edilmiştir. 1883 yılında büyük düşünür Karl Marx hayatını kaybetmiş, aynı yıl içerisinde Joseph Alois Schumpeter ve John Maynard Keynes dünyaya gelmiştir. Bu durum Karl Marx’ın dünyaya iki ayrı ruh olarak tekrar geldiği şeklinde mizahi bir dille yorumlanmıştır. Ancak kapitalizmin gelişimi önce Keynes’i daha sonra ise Schumpeter’i haklı çıkaracak eğilimlere yönelmiş, önce Keynes’in düşünceleri daha sonra ise Schumpeter’in ortaya koymuş olduğu çarpıcı düşünce ve teoriler kapitalizmin anlaşılması açısından büyük bir önem taşımıştır. 1980 ve öncesine Keynes damga vururken, 1980 ve sonrasında Schumpeter’in fikirlerine yönelik ilgi ciddi bir şekilde artmış, özellikle Schumpeter tarafından ortaya konulan *yaratıcı yıkım* teorisi günümüzde meydana gelen iktisadi ve sosyal değişimlerin anlaşılması açısından tartışmaların merkezine alınmıştır. Bu noktada çalışma, 2008 küresel finansal ve ekonomik krizini Schumpeter’in çarpıcı düşünce ve teorilerinden yola çıkarak bir çağ krizi olarak ele almakta ve Schumpeter’in vizyonundan bir kapitalizm serüveni ortaya koyarak, yaşamakta olduğumuz dünyada meydana gelen değişimleri önce kapitalizm daha sonra Avrupa Birliği ve küreselleşme açısından incelemekte ve yeni bir dünya okuması sunmaktadır. Hiçbir iktisadi teori Schumpeter tarafından dile getirilen yaratıcı yıkım teorisi kadar çarpıcı ve etkileyici olmamıştır. Kapitalizm değişen doğası ile oluşturmuş olduğu yapıyı 2008 krizi ile birlikte yıkarak yeniden oluşturmaktadır. Bu süreç içerisinde tüm eski yapılar işlevlerini ve anlamlarını yitirmekte, küreselleşmenin en önde gelen aktörlerinden biri olan Avrupa Birliği’ni de ciddi bir şekilde etkilemektedir. Kapitalizmin yenilikler yolu ile alacağı yeni form yaşadığımız çağı tamamen değiştirecek, eski ve işlemeyen yapıları yıkarak yeni çağ kendisini ve kurumlarını yaşamakta olduğu teknolojik değişimlere paralel olarak inşa edecektir.