Göçmenlik zor zanaattır. Şakaya gelmez. ‘Köyden indim şehire/ Şaşırdım birdenbire’ demeye de benzemez. Göçmenlik zor zanaattır. Kiminle dans ettiğini bilmeyen göçmeni çıldırtır. 
İster sığınmacı olarak gelsin ister misafir işçi olarak, göçmen kökünden kopma semptomlarından muzdariptir. Köksüzlük Sendromu. Köksüzlük duygusu ne kadar derinleşirse göçmenin memleket hasreti o kadar artar. 
Bütün bunlara bir de göçtüğü yere ‘uyum sorunu’ eklenirse, yani göçmen şu ya da bu biçimiyle geldiği yere şu ya da bu biçimde belli bir düzeyde uyum sağlayıp kabul görmezse, al Allah delini, zapteyle kulunu.
Belli düzeyde kabul görenlerin de paçayı kurtardığı sanılmasın. Köksüzlük  hep devam eder. Göçmenin toplumsal ilişkilerini sessiz ve derinden etkiler. Eğer kontrol altına alınmazsa iş ‘nostaljik’ takılmaktan çıkar. Yalnızca göçmeni değil etrafındakileri de yorar. 

Aşağıdaki öyküler bizzat yaşadıklarımdan yola çıkılarak ve mahremiyet ilkesine uyularak yazılmış gerçek öykülerdir. Hiçbir şahsa atıfta bulunmaz.