Tükendi
Stok Alarmıİnsan neden mutsuzdur?
Sigmund Freud, Uygarlığın Huzursuzluğu`nda bu basit gibi görünen sorunun ardındaki derin çatışmayı: bireyin özgürleşme arzusu ile uygarlığın koyduğu kurallar arasındaki gerilimi inceliyor.
Freud bu soruya yanıt ararken, haz ilkesinin ve mutluluk arayışının sınırlarını çizen uygarlığın, insanı hem koruyan hem de kuşatan bir yapı olduğunu yalnızca psikanalizin değil, felsefe, siyaset ve kültürel eleştirinin iç içe geçen sarmallarında ilerleyerek gösteriyor. Keskin bir bakışla uygarlığın ilerleyişiyle birlikte derinleşen bireysel mutsuzluğu teşhis ederken, modern hayatın trajedisini de edebi bir yoğunlukla anlatıyor. Nihayetinde ise şu sonuca varıyor: İlerleme ve uygarlık insanın huzursuzluğunun kaynağıdır; içsel şiddetin ve itkilerin üzerine inşa edilmiş, özgürlüğü güvenlikle takas eden bir hapishanedir; çünkü toplumsal düzenin inşası, ancak içgüdüsel yaşantının bastırılmasıyla mümkün olabilir.
Bu da bize nihai ve belki de asıl rahatsız edici soruyu hatırlatıyor: Kendi ellerimizle kurduğumuz uygarlık, aslında bizi kimden korur?