Hepimiz rüya görürüz. Bazılarımız gayet gerçekçi ve mantıklı, bazılarımız ise saçma sapan ve anlamsız rüyalar görür. Bazen rüyalarımız öylesine gerçekçidir ki, kalktığımızda yaşamış gibi oluruz.

Çok neşeli, iyi diyebileceğimiz rüyaların yanında tüylerimizi diken diken eden ve bizi korkutan rüyalarda görebiliriz. 

Rüya, bilinçaltında bulunan ve baskı altında olan arzuların rüya şeklinde ortaya çıkmasıdır der Freud. Bir başka görüşe göre ise rüyalar sadece hayallerimizin gerçekleşmesini sağlamakla kalmayıp bir takım sorunlarımızı da çözmektedir. Ve güncel hayatta başaramadığımız ve yapmak istediklerimizin uykularımız sırasında gerçekleşmesidir.

Rüyalar aynı zamanda bir iletişim biçimidir. Aktif veya pasif, olumlu veya olumsuz, erkek ve dişi arasında bir iletişim aracıdır. Uyku evreninin sembol dilidir.  Bir çok figürün uyanınca aklımızda kaldığını bilmekteyiz. İşte yüzyıllardır bu figürerin insan hayatına etkilerini inceleyen ve gördüğümüz sembolleri yorumlayan kişiler olmuştur. Bu yorumlamalar ve semboller dünya tarihine, yaşantımıza yön vermiştir. Rüyaların insan hayatı üzerinde kesin bir belirleyiciliği olduğu artık kabul görmektedir. Yorumlardan yola çıkarak da yaşamda kendimize yön vermemiz birçok kazanca ve kayba da sebep olmuştur.

İşte yüzyıllardır insan hayatını olumlu ve olumsuz etkileyen ve yapılan yorumları bu bağlamda biz de okuyucularımıza sunuyoruz.

Bu kitap dünya yorumcuları ve müslüman yorumcuların yaptıkları çalışmaların ortak ürünüdür.