Toplumda sağduyunun, ortak aklın, millî iradenin ve bütün değer yargılarının yerini futbol aldı. Egemenler, şöhretli futbolun yöneticisi, yiyicisi, zıpırı olsunlar, manken dostlarıyla dünyayı gezip tozsunlar, biz de onların şakşakçı zibidileri, izleyici bağımlıları olarak efendilerimizin değirmenine sürekli su taşıyacağız. O uyanık çakallar gayet sağlıklı şekilde deveyi hamuduyla götürecekler. Bizler borç harç içinde cinnet geçirirken önümüze dayatılan 4 kulüpten birinin bayağı ve hasta ruhlu taraftarı olacağız. Onlar milyon dolarlar içinde yüzerler, insanlığından uzaklaştırdıkları saf vatandaşlar ardı ardına sökün eden turnuvalara maç parası yetiştirebilmek için cebindeki 10 kuruş benzin parasına taksicileri götürdükleri karanlık kuytu köşelerde boğazlayacaklar, hırsızlık yapacaklar, can yakacaklar, en helal davrananı çocuklarının son nafakasına kadar götürüp onların kumbarasına atacak.

Kutsal bir dokunulmazlık zırhı giydirilmiş böyle bir futbol düzenbazlığının muhalefetsiz, rakipsiz, yegâne bir güç, bir tabu olarak toz kondurulmadan kıyamete kadar sürüp gitmesini istiyorlar. İşte bu andan sonra kıyıda köşede temiz kalmayı başarabilmiş az sayıdaki gençliğin itirazı, tarihi bir öneme sahip olacaktır.