Baharın yaza döndüğü, yeşilin envaiçeşit tonlarıyla belirdiği şu günlerde Emine Işınsu dosyasıyla okurlarımızı selamlıyoruz. Evet, çiçekler büyür ve evet, erenler ölmez, suret değiştirirler efendim. Yolumuzun öncülerinden, Türk Milliyetçiliği fikrinin dergicilik sahasındaki unutulmaz ismi, romanları ile nesilleri derinden etkileyen rikkatli kalem Emine Işınsu bu dünyaya bir Mayıs gününde gözlerini açtığı gibi yine bir Mayıs gününde sırlandı. Çiçekler gibi açtı tüm sıkıntılı dönemlere inat, çiçekler gibi güzel hatıralarla aramızdan ayrıldı. Azmi, kararlılığı, inançlı duruşu, bize ve bizden olana aşıladığı güvenle Türk edebiyatının mihenk taşlarından biri oldu. Sonsuz bir minnetle gönüllerimizin baş köşesine ebediyen oturdu. Bunun bilinciyle aziz hatırasını yad ederken, kendisi hakkında yazılanlara bundan önceki sayılarımızda yer verdiğimiz gibi bundan sonra da yayımlamaya devam edeceğiz. Yeter ki nitelikli, ufuk açıcı, yeni nesillerin onu daha iyi anlamasına ve örnek almasına vesile olacak metinler olsun. Işınsu’nun bizim için ne ifade ettiğini ne bu sayı, ne diğer edebi verimler tek başına ifade edemez. Hakkında sempozyumlar, konferanslar düzenlenmesini, adını ve hatırasını yaşatmak için yapılan işlerin sayısının artmasını, niteliğinin yükselmesini temenni ediyoruz. Belki o zaman ona olan vefa borcumuzu bir nebze de olsa ödeme imkanı elde ederiz. Aziz ruhu şad, mekanı cennet olsun. 

Tema dosyamızda da son 25 yıldaki Türk romanının seyrini inceliyoruz. Dikkat çekici metinlerle güzel bir dosya olduğunu düşünüyoruz. Şiirleri, hikâyeleri, deneme ve incelemeleri ile bizimle birlikte kalem oynatan tüm yazarlarımıza şükranlarımızı sunuyor, siz değerli okurlarımızı bir kere daha muhabbetle selamlıyoruz.