İçre düşler suya atılan daireler gibi çoğalarak kayboluyor lâkin hep akıllarda, suya taşı kim attı sorusu?! Her bir sorunun doğru bir cevabı var ve doğruluğu kanunlașmadıkça cevaplar birden fazla oluyor. Yer çekim kanunu gibi mi olmalı? Evet. O halde yok kanun, yap kanun sözleri gelir aklına ve o sen de kanunlașmıștır. 
Bir zaman sonrasından biraz daha zaman var mı yok mu sorusuna tam karşılık çifte kavruk gözleri ve gözlerinde boşa geçen zamana hiç telafisi yok demenin zamanında değiliz, çünkü zamansızlık yaşanıyor baktıkça. Evet, gözlerine baktıkça etiket etkisi bir zamandan yapışıyor ve izleri aşina farkına varan bir tek yüreğe!
Soyutla düşlerini ve kelimenin tam anlamıyla söyle geç düşüncesi varken neden estetik bir anlatım diline ihtiyaç var, sorusunun geleceğini biliyorum ve biliyorum ki vereceğim cevap her bir cevaptan sonra detaylara boğacak, çünkü sen nasıl bir detaysın sorusu hiç aklımdan çıkmadı!
O halde akışa bırakalım değil mi? Akıștayız zaten ve akışın yönünü değiştirmek tabii ki bizim elimizde. Yapacak hiçbir şey yok ve birbirine doğru insanlar doğru zamanda karşına çıkmıyor düşüncesi olsa bile zirveleri zorlamak var. Yorgun ve bitkin düşsen dahi mi? Evet. O halde fazlasını akıșta bulalım.