“Çocukluğum boyunca annemden, dedemin devesiyle yaşadığı o hikâyeyi defalarca dinledim. Annem, bu hikâyeyi âdeta evcilleştirerek bir aile anlatısına dönüştürmüş, bize manevi bir miras gibi aktarmıştı. Benzersiz bir miras…
Ve işte şimdi, yıllar önce anlatılan o sonsuz hikâyenin eksik kalan parçalarını tamamlayarak yazıyorum bu kısmı. Çünkü bazı hikâyeler, hiç bitmemek üzere anlatılır…”
Modern Filistin şiirinin en önemli şairlerinden İbrahim Nasrallah, Sekizinci Günün Güneşi’nde, geçmişle geleceği, gerçeklikle hayali ustalıkla harmanlıyor. Kimlik, aidiyet, sevgi ve umut üzerine unutulmaz bir hikâye!