Karmar...
19. yüzyılda yaşadı.
Londra’da öldü.
Felsefe doktoruydu, kuramcıydı, önderdi, hem toplum bilimlerinde (felsefe, iktisat, ekonomi politik, sosyoloji ve siyaset biliminde) hem de devrimci hareket üzerinde kalıcı etkiler bıraktı.
Felsefesi ve mücadelesi, insanlığı sömürüsüz ve sınıfsız bir topluma dönüştürmekti...
Yaşamının anlamı buydu…
Büyük keşiflerinden biri, insanlık tarihinin gelişme yasası, diğeri de kapitalist üretim tarzı ve bunun yarattığı burjuva toplumunun işleyiş yasasıydı.
Kapitalizmi çözümledi.
Bu kitapta, Karmar’ın ölümünden 140 yıl sonra, onunla tek taraflı bir  mektuplaşma bulacaksınız. 
Her tarafta sabahın nemli aydınlığında ötüşen kuşların sesine yüklenen mektuplar...
Sabah kuşlarını hem bir dünya çilesi “çığırış” olarak hem bir deha ile sohbet olarak hem de geleceğin özgür ve mutlu güzel insanlarına mektup olarak dinlerim, duyarım, severim...
Kim bilir, belki bir gün, siz de bunu; ya bir öykü ya da bir roman olarak niye okumayasınız...
Hiç yapmadıysanız, bir de siz dinleyin dostlarım, bakın Sabah Kuşlarına, duyun içlerindeki sonsuz müziği, evrensel güzelliği, çoğaltalım bu Büyük İnsanlık şiirini...

Yanıtlar mı?
Kim bilir, belki taze bir bahar sabahında ya da yorgun bir yaz akşamında okumaya başlayacağınız edebiyat ve felsefe mektupları... 
Karanlığı yarıp aydınlığa koşanlara…